Öğrenen Organizsayon
Bilgi toplumu insanının taşıdığı temel özellik, “sürekli öğrenme ve kendini geliştirme” isteğine ve olanaklarına sahip olmasıdır.Bireysel bazda öğrenme ve kendini geliştirme, bir örgütte çalışan insanın, çalışırken de öğrenmesini ve kendini geliştirmesini gerektirmektedir.İnsanın öğrenme ve kendini geliştirme olgusunun, ortak bir vizyonla, örgütün tanımına yayılarak, örgütsel bazda öğrenme ve bunun sonucu olarak da “öğrenen organizasyon” olma amacından bahsedilebilir.Dolayısı ile öğrenen organizasyon felsefesi, bilgi çağının yeni örgütlenme anlayışının da temelini oluşturmaktadır.Çünkü öğrenen organizasyonların temeli, bireyler gibi örgütlerin de, öğrenme ve kendini geliştirmeyi, yaşamları boyunca sürdürmeyi amaçladıkları bir süreç olarak görmesidir.
Öğrenen organizasyonların ortaya çıkmasında çevresel koşullarda yaşanan değişimler önemli rol oynamıştır.Globalleşme, rekabet ve teknoloji alanında yaşanan değişimler, yatay, daha az kademeye sahip yalın örgütlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Öğrenen organizasyonda öğrenmeye öncelik verilir. Öğrenme hem süreç hem de değerdir. Birey öğrenme yoluyla kendisini her gün bir önceki günden daha iyi olmaya adar. Kurum da nasıl öğrenileceğini öğrenmek yoluyla , kendisini, ürünlerini ve hizmetlerini tüm yönleriyle sürekli olarak iyileştirmeye çalışır. Kurum ve birey geliştikçe , çalışanlar işlerine karşı yenilenmiş bir bağlılık hissedecekler.
Öğrenen organizasyonlar kavramı Peter M. Senge tarafından şöyle tanımlanmıştır; “Öğrenen organizasyon kişilerin gerçekten arzu ettikleri sonuçları elde etmek için kapasitelerini sürekli olarak geliştirdikleri , yeni sınırları zorlayan düşünce şekillerinin ortaya atıldığı , insanların sürekli biçimde beraber öğrenmeyi öğrendikleri organizasyonlardır
Görüntülenme Sayısı:Google.Apis.Requests.RequestError User does not have sufficient permissions for this profile. [403] Errors [ Message[User does not have sufficient permissions for this profile.] Location[ - ] Reason[insufficientPermissions] Domain[global] ]
Emeğiniz için teşekkürler...
Cüneyt Akyol
2.3.2011